6 Nisan 2016 Çarşamba

memesiz 21. Gün




Bu yazıyı bugün yazmak istedim çünkü bugün memesiz geçirilen 21. Gün.

        21 gün, insanın bir şeye alışma süresi olarak tespit edilmiş. Aslında bilimsel olarak plastik cerrahların ameliyat ettikleri hastalarda yeni görüntülerine alışma süreleri olarak tespit edilmiş ve buradan yola çıkılarak 21 gün insanın bir şeye alışma süresi olarak Kabul görmüş. Bizde de Kabul gördü evet. Bugüne kadar günleri sayıyordum ama an itibari ile gün saymayı bırakıyorum.

        17 mart 2016 sevgili arkadaşım Esra’nın doğum günü , Sumru ile memenin ayrılık günü olarak tarihe not düşüle...

    Şimdi detaylar; az sonra yazacaklarım  kesinlikle tavsiye içermez sadece kendi deneyimimdir. Eğer benim ilerlediğim yoldan gitmek niyetindeyseniz emin olmak için 10dk. gözlerinizi kapatıp nefes alın. Gözlerinizi açtığınızda herhangi bir şüphe duymuyorsanız uygulayın. Şaka bir yana sevgili Tüten’le @tuten farkındalık çalışmak farkında olmadan bende pek çok şeyi fark ettirdi. Ne ilginç değil mi? Sumru meme ikilisi de bu farkındalıktan nasibi aldı elbette.

     Hamile kaldığımı öğrendiğim andan itibaren yediğime içtiğime dikkat eder hale geldim. Çok yedim. Tam 17 kilo aldım. Verilememiş 3 kilo cepte ya da göbekte diyebiliriz. Kendimce sağlıklı şeyler yedim. Dondurma hariç. Dondurmanın pek de sağlıklı bir gıda olduğunu sanmıyorum ama Magnum bence bir tutku. Hele ki hamileyseniz. Fakat asla sigara içmedim.(sigara kullanıyordum-bıraktım) En büyük gururum. İçki içmedim bir yudum bile. Nerdeyse 3 yıl sonra bugün ilk kez şerefinize kaldırıyorum. ‘za zdarovya’

    Gelelim detaylara. Tam 18 ay her gün her istediğinde bebeğimi emzirdim. Sumru’yu emzirmem için ilk kucağıma verdikleri anı hatırlıyorum da “ne yapacağım ben şimdi?” demiştim. Ne panikti aman yarabbi J sonra sevgili kuzenim Derya’nın da desteğiyle bugünlere kadar geldik. Her seferinde bana söylediği tek şey vardı. EMZİR!

Ş: Ağlıyor bu Derya
D:EMZİR!
Ş: Kusuyor bu Derya
D: EMZİR!
Ş: Sütün mü yok diyorlar.
D: EMZİR!
Ş: Mama mı versen diyorlar.
D: EMZİR!
Ş: Çok canım acıyor
D: EMZİR!
    Bende emzirdim. 18. ay geldiğinde hafakanlar basmaya başladı. Sağdan soldan geliyorlardı. Meme diyordu başka bir şey demiyordu. Uyuyacağım meme, uyandım meme, sıkıldım meme, acıktım meme, kakamı yapamıyorum meme,  kakamı yaptım meme, meme memE meME mEME MEME...

   Ahhhhh yetti..! diyerek o gün artık meme vermeme kararı aldım ve akşam tüm aile çıldırınca kararımdan caydım. Bütün gün boşuna kavga etmiştik. Gerçi bu vesile ile bir şeyi öğrenmiş oldum. Sumru konuşarak memeden vazgeçecek bir çocuk değildi. Ben de, okudum, okudum, okudum. Sordum, sordum, sordum... Pek çok yöntem vardı.

KENDİLİĞNDEN BIRAKMA: 5 yaşına kadar devam edebilir. Modern anneler ve bebelerinde ortalama 3,5 yıl da bitiyor. Çocuk artık anlamak zorunda kalıyor sanırım. Bu fikirden hoşlanmak için kendimi ikna etmeye çalıştım fakat cık. Olmadı.

YARA BANDI YAPIŞTIRARAK UF OLDU: hahahahhahaha J buna sadece gülerim. Yani söz konusu Sumru olduğu için gülerim, bunu yapan hanım arkadaşlar alınmasın. Sumru yara bandı sökmede çok başarılı. Mememin üzerindeki beni defalarca koparmaya çalıştığı için yara bandı ile önceden hemhal.

SİRKE SÜRMEK: Tadını beğenme riskini göze alamadım.

AYRI KALMAK: Zor. Anneme de yazık, Sumru’ya da bana da .

SAÇ YAPIŞTIRMAK: Bunu da ben beğenmedim.

***SALÇA***
    Evet biz salça ile tiksindirme yöntemini uyguladık. Ne kötü değil mi? Tiksindirme. Hayır efendim hiç bir kötülüğü yok. Bakınız; Günlük hayatta çok sık yaşadığımız öfke, sevinç, üzüntü, kaygı, tiksinme vb. durumlar duygulara örnek olarak verilebilir. Duygular davranışlarımızı motive eder. (Dodge & Garber, 1991)
    Temelde 2 tür duygu vardır: (1) olumlu duygu, (2) olumsuz duygu. Bireyin yaşamını sürdürmeyi destekleyeceği, bireye yarar getireceği (örn. beslenme) öngörülen her durumda olumlu duygu; bireyin yaşamını tehdit edeceği, bireye zarar getireceği (örn. sosyal olarak dışlanma) öngörülen her durumda da olumsuz duygu baskındır. (Doç. Dr. Koray Karabekiroğlu)
    Aslında olumsuz duygular bizim için hayati derecede önemlidir. Olumsuz duygular birer mesajdır. İğrenme duygusu olmasa zehirlenme kaçınılmaz olur. (Temel Aksoy)

   Çocuğum pek çok olumsuz duyguyu öğrenirken bunu da öğrenmiş oldu diyerek kendimi avutuyorum.

   Peki olay nasıl gelişti?
    Sumru, meme meme diye üzerime atlayıp, ağlamakla çığırmak arasında sinir uçlarına dokunup istediğini yaptıran o gıcık sesi çıkartırken. Ben annecim çok acıyor lütfen, gak yapalım hadi, gel guk yapalım diyerek ikna edemezken. Annem (sağ olsun) “-git salça sür” dedi. “-Ne salça mı ?” demeden gittim ve sürdüm. Ohhh be iyi ki sürmüşüm. Annecim çok acıyor bak yara olmuş dedim. Baktı, şaşırdı, bu pislenmiş ben bunu içmem dedi. Ara ara bakmak istedi. İlaç iç, iyileşsin dedi. Pek çok şeye aklı erdiği için memeden vazgeçme süreci de gelmiş zaten onu anladım. İlk gün annem uyutmak için ayağında salladı. Biberonla süt verdik. (İlk kez biberon kullandı, şimdi bazen biberon bazen bardak) Hiç ağlamadı. (maşallah :P) İkinci ve üçüncü gün ailece annemde kaldık. Sarıldık. Sırtını kaşıdım, ninni söyledim, uyudu. Üçüncü gün de aynı şekilde geçti. Artık atlattık dedim. Şimdi sıkı durun...... Burada heyecan yapmak istedim.......

     EVET.....ATLATTIIK.....!

    Sumru kuşum üçüncü günden sonra memeye bakmaktan vaz geçti. İki hafta kadar meme iyileşti mi diye sordu, hayır dediğimde diretmedi. Ara ara meme iyileşince içeceğim dedi. Üzüldüm. Çok üzüldüm. Hiç bir şey söyledim. Sonra meme içeceğim dedi bir kaç kez. Memede süt yok ki anneciğim bitti dedim. Bugün artık hiç sormuyor. Yihhuuu bu konuda böylelikle kapanmış oldu. Çok ama çok mutluyum. Salça yöntemini kim mi tavsiye etti? Tabii ki emzirmeyi tavsiye eden kuzenim canım Deryam.

Biz de meme bırakma  süreci gayet kolay atlatıldı. Çok korkuyordum. Ağlayacak, üzülecek, vazgeçmeyecek diye ama o çoktan hazırmış. Asıl bir iki damla göz yaşı benden aktı. Meme vermek çok keyifliydi, şimdi memesiz çok daha keyifli. Artık sarılıp öpüşebiliyoruz, oyunlar oynuyoruz ve daha güzel yemek yiyor.


Demem o ki. Her çocuk nasıl farklıysa, her anne de o kadar farklı. Zamanı geldiğinde hangi yolu seçeceğinizi bulacaksınız. Dileğim tüm anne ve bebelerinin bizim gibi kolaylıkla bu süreci atlatmaları.


Not: ikinci gün memelerim patlayacak gibi oldu, sağdım bir dolu biberon, geçti. Onu da Sumru mis gibi içti.