Bu yazıyı bugün yazmak istedim çünkü bugün memesiz
geçirilen 21. Gün.
21 gün, insanın
bir şeye alışma süresi olarak tespit edilmiş. Aslında bilimsel olarak plastik
cerrahların ameliyat ettikleri hastalarda yeni görüntülerine alışma süreleri
olarak tespit edilmiş ve buradan yola çıkılarak 21 gün insanın bir şeye alışma
süresi olarak Kabul görmüş. Bizde de Kabul gördü evet. Bugüne kadar günleri
sayıyordum ama an itibari ile gün saymayı bırakıyorum.
17 mart
2016 sevgili arkadaşım Esra’nın doğum günü , Sumru ile memenin ayrılık günü
olarak tarihe not düşüle...
Şimdi detaylar;
az sonra yazacaklarım kesinlikle tavsiye
içermez sadece kendi deneyimimdir. Eğer benim ilerlediğim yoldan gitmek
niyetindeyseniz emin olmak için 10dk. gözlerinizi kapatıp nefes alın.
Gözlerinizi açtığınızda herhangi bir şüphe duymuyorsanız uygulayın. Şaka bir
yana sevgili Tüten’le @tuten farkındalık çalışmak farkında olmadan bende pek çok
şeyi fark ettirdi. Ne ilginç değil mi? Sumru meme ikilisi de bu farkındalıktan
nasibi aldı elbette.
Hamile kaldığımı
öğrendiğim andan itibaren yediğime içtiğime dikkat eder hale geldim. Çok yedim.
Tam 17 kilo aldım. Verilememiş 3 kilo cepte ya da göbekte diyebiliriz. Kendimce
sağlıklı şeyler yedim. Dondurma hariç. Dondurmanın pek de sağlıklı bir gıda
olduğunu sanmıyorum ama Magnum bence bir tutku. Hele ki hamileyseniz. Fakat
asla sigara içmedim.(sigara kullanıyordum-bıraktım) En büyük gururum. İçki
içmedim bir yudum bile. Nerdeyse 3 yıl sonra bugün ilk kez şerefinize
kaldırıyorum. ‘za zdarovya’
Gelelim
detaylara. Tam 18 ay her gün her istediğinde bebeğimi emzirdim. Sumru’yu
emzirmem için ilk kucağıma verdikleri anı hatırlıyorum da “ne yapacağım ben
şimdi?” demiştim. Ne panikti aman yarabbi J sonra
sevgili kuzenim Derya’nın da desteğiyle bugünlere kadar geldik. Her seferinde
bana söylediği tek şey vardı. EMZİR!
Ş: Ağlıyor bu
Derya
D:EMZİR!
Ş: Kusuyor bu
Derya
D: EMZİR!
Ş: Sütün mü
yok diyorlar.
D: EMZİR!
Ş: Mama mı versen diyorlar.
D: EMZİR!
Ş: Çok canım
acıyor
D: EMZİR!
Bende emzirdim.
18. ay geldiğinde hafakanlar basmaya başladı. Sağdan soldan geliyorlardı. Meme
diyordu başka bir şey demiyordu. Uyuyacağım meme, uyandım meme, sıkıldım meme,
acıktım meme, kakamı yapamıyorum meme,
kakamı yaptım meme, meme memE meME mEME MEME...
Ahhhhh yetti..!
diyerek o gün artık meme vermeme kararı aldım ve akşam tüm aile çıldırınca
kararımdan caydım. Bütün gün boşuna kavga etmiştik. Gerçi bu vesile ile bir
şeyi öğrenmiş oldum. Sumru konuşarak memeden vazgeçecek bir çocuk değildi. Ben de,
okudum, okudum, okudum. Sordum, sordum, sordum... Pek çok yöntem vardı.
KENDİLİĞNDEN
BIRAKMA: 5 yaşına kadar devam edebilir. Modern anneler ve
bebelerinde ortalama 3,5 yıl da bitiyor. Çocuk artık anlamak zorunda kalıyor
sanırım. Bu fikirden hoşlanmak için kendimi ikna etmeye çalıştım fakat cık.
Olmadı.
YARA BANDI
YAPIŞTIRARAK UF OLDU: hahahahhahaha J buna sadece gülerim. Yani söz konusu Sumru olduğu için
gülerim, bunu yapan hanım arkadaşlar alınmasın. Sumru yara bandı sökmede çok
başarılı. Mememin üzerindeki beni defalarca koparmaya çalıştığı için yara bandı
ile önceden hemhal.
SİRKE SÜRMEK: Tadını
beğenme riskini göze alamadım.
AYRI KALMAK: Zor. Anneme
de yazık, Sumru’ya da bana da .
SAÇ YAPIŞTIRMAK: Bunu da ben
beğenmedim.
***SALÇA***
Evet
biz salça ile tiksindirme yöntemini uyguladık. Ne kötü değil mi? Tiksindirme.
Hayır efendim hiç bir kötülüğü yok. Bakınız; Günlük hayatta çok sık yaşadığımız öfke, sevinç, üzüntü,
kaygı, tiksinme vb. durumlar duygulara örnek olarak verilebilir. Duygular
davranışlarımızı motive eder. (Dodge & Garber, 1991)
Temelde 2 tür duygu vardır: (1) olumlu duygu,
(2) olumsuz duygu. Bireyin yaşamını sürdürmeyi destekleyeceği, bireye yarar
getireceği (örn. beslenme) öngörülen her durumda olumlu duygu; bireyin yaşamını
tehdit edeceği, bireye zarar getireceği (örn. sosyal olarak dışlanma) öngörülen
her durumda da olumsuz duygu baskındır. (Doç. Dr. Koray Karabekiroğlu)
Aslında olumsuz duygular bizim için hayati
derecede önemlidir. Olumsuz duygular birer mesajdır. İğrenme duygusu olmasa
zehirlenme kaçınılmaz olur. (Temel Aksoy)
Çocuğum pek
çok olumsuz duyguyu öğrenirken bunu da öğrenmiş oldu diyerek kendimi
avutuyorum.
Peki olay nasıl
gelişti?
Sumru, meme
meme diye üzerime atlayıp, ağlamakla çığırmak arasında sinir uçlarına dokunup
istediğini yaptıran o gıcık sesi çıkartırken. Ben annecim çok acıyor lütfen,
gak yapalım hadi, gel guk yapalım diyerek ikna edemezken. Annem (sağ olsun) “-git
salça sür” dedi. “-Ne salça mı ?” demeden gittim ve sürdüm. Ohhh be iyi ki
sürmüşüm. Annecim çok acıyor bak yara olmuş dedim. Baktı, şaşırdı, bu pislenmiş
ben bunu içmem dedi. Ara ara bakmak istedi. İlaç iç, iyileşsin dedi. Pek çok
şeye aklı erdiği için memeden vazgeçme süreci de gelmiş zaten onu anladım. İlk
gün annem uyutmak için ayağında salladı. Biberonla süt verdik. (İlk kez biberon
kullandı, şimdi bazen biberon bazen bardak) Hiç ağlamadı. (maşallah :P) İkinci
ve üçüncü gün ailece annemde kaldık. Sarıldık. Sırtını kaşıdım, ninni söyledim,
uyudu. Üçüncü gün de aynı şekilde geçti. Artık atlattık dedim. Şimdi sıkı
durun...... Burada heyecan yapmak istedim.......
EVET.....ATLATTIIK.....!
Sumru kuşum
üçüncü günden sonra memeye bakmaktan vaz geçti. İki hafta kadar meme iyileşti
mi diye sordu, hayır dediğimde diretmedi. Ara ara meme iyileşince içeceğim
dedi. Üzüldüm. Çok üzüldüm. Hiç bir şey söyledim. Sonra meme içeceğim dedi bir
kaç kez. Memede süt yok ki anneciğim bitti dedim. Bugün artık hiç sormuyor.
Yihhuuu bu konuda böylelikle kapanmış oldu. Çok ama çok mutluyum. Salça yöntemini
kim mi tavsiye etti? Tabii ki emzirmeyi tavsiye eden kuzenim canım Deryam.
Biz de meme bırakma
süreci gayet kolay atlatıldı. Çok korkuyordum. Ağlayacak, üzülecek,
vazgeçmeyecek diye ama o çoktan hazırmış. Asıl bir iki damla göz yaşı benden
aktı. Meme vermek çok keyifliydi, şimdi memesiz çok daha keyifli. Artık sarılıp
öpüşebiliyoruz, oyunlar oynuyoruz ve daha güzel yemek yiyor.
Demem o ki. Her çocuk nasıl farklıysa, her anne de o
kadar farklı. Zamanı geldiğinde hangi yolu seçeceğinizi bulacaksınız. Dileğim
tüm anne ve bebelerinin bizim gibi kolaylıkla bu süreci atlatmaları.
Not: ikinci gün memelerim patlayacak gibi oldu, sağdım
bir dolu biberon, geçti. Onu da Sumru mis gibi içti.
Amanın, doğum günümün bir milat olduğunu bilmiyordum!
YanıtlaSilBence de önemli olan sadece sen ve Sumru. Geri kalan herkes emzirme işinde "dışarıda". ben böyle düşünüyorum. İsteyen 3 yaşına kadar da emzirsin ama şu "mahalle baskısı"ndan kurtulalım, bizim sürecimiz 16 ayda tmamlanmıştı, sizde 24 ay sürdü :) Şu an sen mutlu Sumru mutlu, 21 günü de ayrıca destekliyor ve bir şeye alışma süreci olduğuna aynen katılıyorum...
öperim seni ve sumru kuşumu :)